Koroner Stentler
Kalp damar tıkanıklığı olan hastalarda tüm dünyada en sık kullanılan tedavi yöntemi koroner stentleme işlemidir. Son 30 yıldır teknolojideki ilerlemeler stent teknolojisini de geliştirmiştir. Ancak hala en iyi stenti üretme çabası devam etmektedir. Stentler çok çeşitleri olmasına karşın temelde metal ve eriyebilen (biyoabsorbabıl) olmak üzere iki gruptur. Metal stentler balonun üzerine giydirilmiş ağ şeklinde bir borucuktur. Eriyebilir stentlerde yine balonun üzerine giydirilmiş biyoteknolojik materyalden oluşmaktadır. Tüm stentler kalp damarlarının tıkalı/daralmış yerine balon üzerinde ilerletilir ve balon şişirilince açılırlar ve balon indirilince orada sabit kalırlar.
Balonla Kalp Damarı Açılır mı?
Birçok hasta stent takılmadan sadece balonla kalp damarının açılıp-açılamayacağını merak eder. Evet teknik olarak sadece balonla kalp damarlarının açılması mümkündür. Ancak asıl sorun takiplerde ortaya çıkmaktadır. Balonun şişirilmesiyle birlikte damar duvarında bir hasar oluşmaktadır. Bu balon hasarı sonrasında bir yıl içerisinde hastaların üçte birinden fazlasında damar tekrar tıkanmaktadır. Stent kullanmaktaki amaç açılan damarın daha uzun süre açık kalmasını sağlamaktır. Peki koroner stentler damarın tekrar tıkanmasını tamamen engelliyor mu? Maalesef tıpta re-stenoz dediğimiz stentin tıkanması halen güncel bir sorun.
Stent Tıkanır Mı?
İlk çıkan koroner stentlerde tekrar tıkanma oranları %25 civarındayken şuan stente göre değişmekle birlikte %10 ve altına düşmüştür. Stentlerde neler değişiyor da daha az daralıyorlar. Öncelikle ilk stentler çıplak metalden oluşuyorken sonraki stentler ilaçla kaplanmıştır. Bazı kanser ilaçları (evorilismus, sirolismus, zotarilismus, paxitaxsel) polimer kılıf içerisinde stentin üzerine yerleştirilmekte ve bu ilaçlar 6 ay süresince yavaş yavaş salınarak stent etrafındaki hücrelerin hızlı çoğalmasını yavaşlatmakta ve stentin daralmasını geciktirmektedir. Bu kılıfın daha ince olması hatta direk metale ilacın uygulanması gibi alanlarda gelişmeler devam ediyor. Stentin ana maddesi olan metalin cinsi alaşımı, inceliği, gözeneklerinin daha geniş olması aynı zamanda radyal forse dediğimiz duvar direncinin arttırılması gibi alanlarda da gelişmeler devam etmekte.
Stentin markası ve menşei önemli mi?
Burada son derece hassas bir durum mevcut. Ticari nedenlerle bu konuda net konuşmak maalesef mümkün değil. Ancak insanlar diş implantı gibi tamamen çıkarılıp yenisinin takılması mümkün olan implantlarda bile marka ve menşeini sorgulamaktadır. Koroner stentler ise ömür boyu kalpte kalmaktadırlar. Bir yıl içerisinde damar tarafından tamamen kaplanan stentler artık damarın orta katmanını oluşturan damarın bir parçası haline gelmektedir. Açık kalp cerrahisine bile gitseniz oradan sökülmesi mümkün değildir. Burada istisna olarak eriyebilen stentlerden bahsetmek mümkündür. 3-4 yıl içerisinde kendisi tamamen kaybolurken damar duvarını destekleyen bir çatı oluştururlar. Özellikle genç hastalarda ilerleyen yıllarda tekrar stent ihtiyacı ihtimali düşünüldüğünde eriyebilen stenler mantıklı görünmektedir. Bu stentleri pahalı olmaları ve ani tıkanma riskleri kullanımlarını kısıtlamıştır. Ancak son yıllarda çıkan yeni versiyonlarında ani tıkanma sorunlarını kısmen çözülmüş gibi görünmektedir. Kanamaya yatkınlığı olan veya uzun süreli kan sulandırıcı kullanmayacak hastalar için üretilen özel metal stentlerde mevcuttur. Bu noktada takılacak stent konusunda detaylı araştırma yapılması önemlidir.
Teknolojideki ilerlemelere karşın stent daralması halen bir sorundur. Evet stent ne kadar kaliteliyse daralma oranları da o kadar az olacaktır. Ancak burada damarı çok kireçli olması, tıkalı bölgenin çok uzun olması damarın çok ince olması tıkalı bölgenin tam iki damarın ayrımında çatal bölgesinde olması gibi faktörlerde önemlidir. Ayrıca stenti taktıktan sonra sert esnemeyen balonlarda işlem yapılıp yapılmaması da daralma oranını etkilemektedir. Bunun dışında hastanın diyabetinin olması, üç aylık ortalama şekerinin çok yüksek olması, stent işlemi sonrası sigaraya devam edilmesi, kolesterollerin hala yüksek devam etmesi gibi pek çok hastaya ait faktörlerde devreye girmektedir. Yine diyaliz hastalarında stentler daha çabuk tıkanmaktadır. Hastaların tüm bu durumlar hakkında önceden bilgilendirilmesi çok önemlidir.
Stentin Ömrü Ne Kadardır?
Koroner stenlerin ömrü de hastalar tarafından çok merak edilen konulardandır. Koroner stentlerin ömrüne dair net bilgiler mevcut değildir. Klinik pratikte 25 yıl önce takılmış halen açık stentleri görmekteyiz. Stent tıkanıklıkları sanılanın aksine çoğu ilk bir içerisinde olmaktadır. İlk bir yılda tıkanmayan stentler uzun süre açık kalmaktadır. Bu nedenle stent takılan hastaların ilk bir yıl koroner arter hastalığına sebep olan faktörleri düzeltmeleri sağlık yaşam ve beslenme önerilerine uymaları çok önemlidir. Stent sonrasında hayatımıza hiçbir şey olmamış gibi devam edersek tıkanma ihtimalini arttırmaktan başka bir şey yapmamış oluruz.
Stent Sonrası Normal Hayata Ne Zaman Dönebilirim?
Stent sonrası normal hayata dönüş için hastalar merak içerisindedirler. Eğer hasta kalp krizi geçirmeksizin ayaktan gelip stent taktırmışsa 3 gün sonrasında normal hayatlarına dönebilmektedirler. Uçak seyahati dahil yolculuğa çıkabilmektedirler. Bazı hastalarda stent sonrası depresyon anksiyete kaygı bozukluğu gelişebilmektedir. Bu nedenle hastaların stent sonrası bir an önce normal hayata dönüşleri sağlanmalıdır. Stent sonrasında ki normal hayatta spor, beslenme, zararlı alışkanlıkların kontrolü ve ilaçlar önemlidir. Bazı hastalarda kullanılan ilaçlara bağlı vücutta morarma, kas ağrıları, isteksizlik, mide ve baş ağrıları olabilir. Bu nedenle genellikle 1 ay sonra kontrol planlanarak hastanın stent sonrası genel bir değerlendirmeden geçmesinde fayda vardır.
Stent Sonrası Diş Çektirme veya Başka Bir Cerrahi Müdahale Yapılabilir Mi?
Stent sonrası dönemde yine diş çekimi veya başka bir cerrahi müdahale ihtiyacı olması durumunda da kardiyoloji uzmanının değerlendirmesi gereklidir. Doktora sormadan asprin vb kan sulandırıcıların kesilmesi ani stent tıkanıklığına yol açacaktır. Bazen de MR işlemine girecek hastalar stentin bir engeli olup olmayacağına dair sorularla karşılaşabilir. Günümüzdeki stentlerin tamamı MR uyumlu olup hastaların MR’a girmesine engel olmazlar.
Stent Tıkanırsa Çıkartıp Yenisini Takmak Mümkün Müdür?
Stent takıldıktan sonra düzenli kontrollere gitmek önemlidir. Bu hastalarda şikayetlerin tekrar başlaması bizim için çok önemlidir. Çünkü Efor testi normal hastalardaki kadar duyarlı değildir. BT anjiyoda stent metal olduğu için ışıma ve artefaktlara sebep olmakta bu nedenle yeterli bir sonuç vermemektedir. Şüpheli durumlarda kontrol anjiyosu yapılarak stentler değerlendirilmektedir. Stent daralmışsa bu hem hastalar hem de doktorlar için sevimsiz bir durum ortaya çıkarmaktadır. Hastanın stentini çıkarıp yeni bir stent takmak mümkün değildir. Stent daralması tespit edilen hastalarda yapılacak 3 şey mevcuttur. İlki stentin içine sadece sert bir balonla şişirip takip etmektir. Bu durumda stentin tekrar daralma ihtimali yüksektir. İkincisi balon sonrası yeni bir ilaç kaplı stent koymaktır. Bu en sık uygulanan yöntemdir. Ancak bu yöntemde de daralma ihtimali balon yapıp bırakmaya göre daha az olmakla birlikte yine de %20 civarında bir tekrar daralma ihtimalini içerir. Üçüncü seçenek ise damardaki metal yükünü arttırmamak için balon sonrası eriyebilir stent takılmasıdır. Bu seçenek özellikle genç hastalarda ve tıkanıklığın uzun olduğu hastalarda göz önünde bulundurulmalıdır.
Herkese Stent Takılabilir Mi?
Herkese stent takmak mümkün müdür? Bazı tıkanıklıklar daha riskli olmakla birlikte hemen her tıkanıklığa stent takmak mümkündür. Bazı hastalarda 7-8 stente kadar takılmakta hatta kalbinde 15 stent olan hastalar bile mevcuttur. Ancak stent sayısı arttıkça tekrar anjiyografi ihtiyacı tekrar stent ihtiyacını düşünerek bazı gerekli hastalarda BYPASS operasyonunu düşünmekte fayda vardır. Stentler Bypass işlemi geçiren hastalarda da yıllar sonra tekrar damar tıkanıklığı olması durumunda oldukça işe yaramakta hastayı tekrar bir ameliyat riskinden kurtarmaktadır. Koroner arter Hastalığının tedavisinde gerek stent gerek bypass operasyonu sadece geçici mekanik çözümler üretmekte ve hastalığın ilerlemesini durdurmamaktadırlar. Bu yüzden stent olan hastalarda takiplerde hastalığa sebep olan faktörlerin tespit edilip agresif mücadele edilmesi çok önemlidir.